Anesteziyoloji ve Reanimasyon

Özel HRS Ankara Kadın Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ünitesi, tüm yaş gruplarındaki her türlü cerrahi girişim için, girişim öncesinde hastanın anestezi muayenesinin yapılıp ameliyata her yönden hazırlanması, ameliyat esnasında ve sonrasında ağrı tedavisi ve yaşamsal sorunlarla da baş etmeyi içeren bütüncül bir yaklaşımla 24 saat anestezi uygulamalarını yapmaktadır.

Anestezi, gerekli görülen her türlü cerrahi girişimde, tanısal ve tedavi edici uygulamalarda kullanılmaktadır. 

Kelime olarak anestezi, duyuların yokluğu, hissizlik anlamına gelmektedir. Ayrıca hastanın ameliyat sırasında ağrı duymaması için yaşamsal fonksiyonlarda değişme olmaksızın; bilinç kaybı ile beraber duyuların ve bazı reflekslerin verilen ilaçlarla geçici olarak kaybolması olarak tanımlanabilir.

Genel Anestezi

İletimin beyin düzeyinde engellenmesi ile geçici olarak yaşamsal fonksiyonlarda değişim yapmadan, bilinç, refleks ve aktivitede azalma ve ağrının ortadan kalkması durumudur. Genel anestezi; hastada eşlik eden ileri bir sağlık sorunu yok ise (örneğin; ağır karaciğer, böbrek yetmezliği, ağır obstüriktif akciğer hastalıkları vb.) hemen hemen tüm cerrahi tiplerinde uygulanabilmektedir. Modern cihazlar ve ilaçlar ile hekim kadrosu sayesinde riskler ve istenmeyen etkiler en aza indirilmiştir. (bulantı, hipertansiyon, aritmi gibi.)

Bölgesel Anestezi

İletimin omurilik seviyesinde engellenmesidir. Spinal ve epidural olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Spinal anestezi

Omurilik sıvısı içine lokal anestezik ilaç verilmesidir. Göbek hizası (belden aşağı) altında kalan bölgelerin tamamen uyuşmasıdır. Spinal anestezide hasta uyanık durumdadır. Spinal anestezinin etkisi 2-4 saat devam etmektedir. Sıklıkla olmasa da hipotansiyon ve baş ağrısı gibi istenmeyen etkilere sebep olabilmektedir. Fıtık onarımları, prostat ameliyatları, bacak ameliyatları (varis, artroskopi vs.) gibi girişimlerde güvenle uygulanabilmektedir.

Epidural anestezi

Yerleştirilen bir katater ile lokal anestezik ve narkotik ajan omurilik dışına verilerek sinirlerin uyuşturulmasıdır. Uygulanan seviyenin altında kalan bölgelerde ağrı ortadan kalkmaktadır.

Ağrısız doğum ve sezeryanlarda, anne ve bebeğe sağladığı rahatlık ve güven nedeniyle bölgesel anestezi tercih edilmektedir. Sezaryanda annenin uyanık kalmasına olanak verdiği için anne, bebeği doğar doğmaz kucağına alabilmektedir. En sık ağrısız doğum olmak üzere sezaryan, kalça ve diz protezi, ayak, bacak operasyonlarında ve postoperatif ağrı kontrolünde kullanılmaktadır. Genel anesteziye göre istenmeyen etkilere daha az rastlanmaktadır. Hastaneden daha erken ayrılmaya olanak tanıyan bölgesel anestezi; nadir de olsa hipotansiyon, yetersiz anestezi, total spinal anestezi gibi yan etkilere neden olabilmektedir. Bölgesel anestezi; aktif kanama, ciddi hipertansiyon, kullanılan malzemeye alerji, bölgede enfeksiyon, düşük trombosit sayımı ve nörolojik sorun durumlarında uygulanmamaktadır.

 

Lokal Anestezi

Lokal anestezi özellikle küçük alanlarda yapılan cerrahi girişimlerde tercih edilmektedir. Burada sadece girişim yapılacak bölge uyuşturulmakta, hastanın bilinci yerinde tutulmaktadır. Lokal anestetik madde bir enjektör yardımı ile cerrahi yapılacak alanın çevresine enjekte edilmekte ve buradaki sinir alanları uyuşturulmaktadır. Buna infiltrasyon anestezisi de denmektedir.  3-5 dakika beklendikten sonra cerrahi girişim yapılabilmektedir. Bu yöntem apse boşaltılması, küçük cilt kesilerinin dikiş ile kapatılması gibi durumlarda tercih edilmektedir. Kullanılan anestezik maddenin özelliklerine göre belirli bir süre sonra anestezinin etkisi geçmektedir.

Lokal anestezik maddelerin sprey şeklinde ya da krem şeklinde olan formları da vardır. Burada vücuda bir enjektör veya başka bir şekilde girilmeksizin gerekli bölge yüzeyden uyuşturulmakta ve buna ‘topikal’ anestezi de denmektedir. Bunlar anestezi yapılacak bölgeye birkaç dakika öncesinde uygulandıklarında iğne acısının duyulmasını da engellemektedirler. Kateter takılmasından önce, kan alınmasından önce de kullanılabilmektedirler. Sprey şeklindeki lokal anestezik maddelerden ayrıca endoskopi ya da bronkoskopi sırasında boğazın uyuşması için de yararlanılmaktadır.

Hastaların ameliyata hazırlanışı ve sonrası 

Hangi nedenle olursa olsun, ameliyat olması gereken hastanın, muhakkak anestezi uzmanı tarafından görülüp, muayene edilmesi gerekiyor.
Anestezi uzmanı; ameliyat öncesi hastayı ziyaretinde daha önce ameliyat olup olmadığını, sarılık tüberküloz gibi önemli bir hastalık geçirip geçirmediğini, sistemik bir rahatsızlığı olup olmadığını ve devamlı kullandığı ilaçlar bulunup bulunmadığını öğrenip, kısa özgeçmişini dinliyor.
Bu bilgilenmeden sonra kan sayımı, kan testleri, şeker, üre, karaciğer enzimleri, böbrek testleri, elektro kardiyografi, akciğer grafisi gibi test ve tahliller yapılıyor. Gerekirse diğer branşlardaki uzman hekimlerden konsültasyon isteniyor.
Son aşamada ise hastaya; uygulanacak anestezi şekli, riskler ve operasyon süresi anlatılıyor, hastanın soruları yanıtlanarak bilgilenmesi sağlanıyor.
Özellikle narkoz korkusu olan hastalar başta olmak üzere; hastalara pre-medikasyon denilen korkuyu azaltıcı, rahatlatıcı bir takım ilaçlar veriliyor.
Çocuklara ise tedirgin etmemek amacıyla meyve suyu içine karıştırılmış rahatlatıcı ilaçlar içiriliyor.
Ameliyattan sonra gerek anesteziye, gerekse operasyon cinsine bağlı olarak ameliyat ağrısı, gıcık, bulantı, baş ağrısı gibi bazı sorunlar gözlenebiliyor. Ancak bu sorunlar yerinde müdahaleler sayesinde gideriliyor.

Ameliyat öncesi nelere dikkat edilmeli? 

Anestezi uygulanacak hastanın şu koşulları yerine getirmesi gerekiyor:

  • Ameliyata girerken aç olmalı.
  • Ameliyat olmadan 2 hafta önce başlayarak, kan sulandırıcı ilaçlar almamalı.
  • Sigara kullanıyorsa, ara vermeli, sağlığı için sigarayı bırakmalı.
  • Doktoruna kullandığı ilaçları ve geçmişindeki sağlıkla ilgili problemleri bildirmeli